18 Kasım 2013 Pazartesi

18 Kasım Ekonomik gelişmeler - 18 kasım Piyasalar da son durum

Piyasalar Bu haftaya Nasıl başladı ve piyasalarda neler olacak , Altında bu hafta beklentiler Kasım ayının ilk yarısı geride bırakılırken küresel piyasalarda dünyanın gelişmiş ülkelerinden gelen haberlerin etkili olduğu gözlemlendi. FED'in para politikasına yönelik beklentiler, Çin'in piyasa merkezli reformları ve İngiltere Merkez Bankası'nın (BOE) yeni ekonomik beklentileri gündemde yer alan ana başlıklar arasında yer buldu. Ayrıca Euro Bölgesi'ne ait gelişmelerin de varlık fiyatlarında belirleyici olduğu ifade edilebilir. Haftanın ilk günlerinde zayıf veri akışının etkisi hissedilirken, Pazartesi günü ABD bankalarının tatil olması piyasalarda düşük bir işlem hacmi gerçekleşmesine yol açtı. Çin Komünist Partisi'nin kapsamlı reformları onaylamasının ardından yapılan ilk açıklamalar yatırımcıları tatmin etmezken, Cuma günü yayınlanan karar metninin daha ayrıntılı kayıtları piyasalar tarafından olumlu karşılandı. Komünist Partisi'nin Merkez Komitesi piyasa merkezli reformların hızla uygulamaya geçirilmesinin ülkedeki büyümenin devamı için önemli olduğunun altını çizdi. Veri akışı açısından en yoğun takvime sahip ülke geride kalan haftada İngiltere olarak öne çıkarken, ada ülkesinin istihdam piyasasına yönelik olumlu veriler dikkat çekti. Tahminlerin altında kalan enflasyon ve perakende satış verileri ise, BOE'nin parasal sıkılaştırmadan daha erken çıkabileceği düşünesinin gölgesinde kalırken dalgalı bir hafta geçiren Sterlin'de yükselişler daha etkili oldu. BOE işsizlik %7'ye düşene kadar gevşek para politikalarını devam ettireceği taahhüdünü sürdürürdü. Geride kalan 5 günlük işlem döneminin en önemli gelişmesinin ise Obama'nın FED Başkan adayı olan JanetYellen'ın Senato'nun Bankacılık Komitesi'ndeki konuşması olarak değerlendirilebilir. Yellen adaylık sunumunda tahvil alımlarını azaltmaya doğru zamanda başlanması gerektiğinin altını çizerken, parasal genişlemenin bitirilmesi için bir takvim olmadığını ifade etti. Genişlemeci para politikasına daha yakın olduğu görülen FED Başkan adayının konuşmaları piyasalarda, tahvil alımlarının daha ileri bir tarihte azaltılmaya başlanacağı beklentisini destekledi. Dünyanın en büyük ekonomisinden haftanın son günlerinde açıklanan olumsuz veriler ise söz konusu tahminlerin güçlenmesine katkı sağladı. Önceki hafta sürpriz bir şekilde faiz indiren ECB'nin para politikalarını yönettiği Euro Bölgesi'nde ise genel olarak tahminlerden kötü gelen verilerin öne çıktığı görüldü. Sanayi üretiminin tahminlerden daha fazla azalması dikkat çekerken, Bölge'nin büyüme verisi (GDP) ise %0.1 ile tahminlerin altından kaldı. Genel anlamda FED'in para politikalarına ilişkin fiyatlamalar ile yön arayışı içerisinde olan varlık fiyatlarında, artan risk iştahı ve Nikkei endeksindeki kazançlar ile Yen'deki değer kayıpları dikkat çekti. Yeni hafta ise piyasaları BOJ'un faiz kararından yayınlanacak FOMC toplantı tutanaklarına kadar önemli haberlerin beklediği görülüyor. "Yeni haftada öne çıkanlar" Kasım ayının üçüncü haftasına başlarken ekonomik takvimde piyasaları önemli verilerin ve haberlerin beklediğini görüyoruz. FED Başkanı Bernanke ve Banka'nın diğer yetkililerinin konuşmalarının yanında FOMC toplantı tutanakları parasal genişlemenin geleceğin geleceğine ilişkin alınacak ipuçları açısından kritik öne taşıyor. ABD ekonomisinin sağlığı hakkında sinyaller verecek olan ekonomik veriler de yine yakından takip edilecek. Japonya Merkez Bankası'nın (BOJ) faiz kararı, Avustralya Merkez Bankası'nın (RBA) para politikası toplantı tutanakları ve Çin'den gelecek PMI verisi Asya cephesinden öne çıkan başlıklar olarak dikkat çekerken, bu hafta yayınlanacak olan İngiltere Merkez Bankası'nın (BOE) son toplantısının kayıtları ve Euro Bölgesi'nden gelecek rakamlar yatırımcıların merceği altında yer alacak. içeride ise herhangi bir değişik yapılmasının beklenmediği TCMB'nin faiz beyanatı gündemde yer alacak. "FED'in para politikaları piyasalara yön vermeye devam ediyor" Bu hafta ABD'den, ülkenin ekonomisindeki gidişata ait bilgiler verecek CPI, konut satışları ve Philadelphia imalat endeksi gibi önemli veriler açıklanacak. Yatırımcılar, "Olumlu veriler FED'in daha erken tahvil alımlarını azaltmaya başlamasına neden olabilir", ya da "Olumsuz veriler parasal genişlemeyi kısmak için FED'in daha uzun bir süre beklemesine yol açabilir" düşünceleri etrafında ekonomik göstergeleri incelemeye devam edecekler. Bunun yanında Dudley'den George ve Bullard'a kadar birçok FOM yetkilisi, FED Başkanı Bernanke'nin konuşması ile birlikte parasal genişlemenin geleceğine ilişkin yorumlarda bulunabilecekleri için yakından takip edilecekler. Tabi Çarşamba günü yayınlanacak FED'in 30 Ekim'de tamamlanan toplantısının tutanakları, piyasalarda sert hareketlerin görülmesine yol açabilecek önemli bilgiler verebileceği için dikkatleri üzerinde toplayacak. FED'in son iki toplantısından çıkan sonuçlar küresel piyasa katılımcıları tarafından sürpriz olarak değerlendirildi. Eylül ayında beklentilerin aksine tahvil alımlarını azaltmayan yetkililer, Ekim toplantısında ise ABD hükümetinin 16 gün boyunca kapalı kalmasını ekonomik faktörler arasında değerlendirerek parasal genişlemenin geleceğine ilişkin önemli bir unsur olarak görmemişlerdi ve bu da yatırımcıların Dolar talebini artırmalarına neden olmuştu. 30 Ekim'de sonlanan toplantının ayrıntılı kayıtlarının ve yetkililerin görüşlerinin yer alacağı tutanaklar, tahvil alım programının ne zaman kısılmaya başlanacağına ilişkin bilgiler verebilir. Aralık ayında parasal genişlemenin kısılacağı beklentisini destekleyebilecek tutanakların satır aralarındaki detaylar Dolar'da yükselişlere neden olabilecekken, parasal genişlemenin daha uzun bir süre değişiklik yapılmadan devam edeceği düşüncesini güçlendirecek kayıtlar ABD'nin para biriminde değer kayıplarına yol açabilir. Birçok finansal araç üzerinde etkili olabilecek ABD'ye ilişkin bu gelişmeler, global yatırımcıların öncelikli gündem maddesi olmaya yeni haftada devam edecek. "BOJ sessizliğini bozacak mı?" Japonya Merkez Bankası yeni başkanı Kuroda ile Nisan ayından itibaren önemli adımlar atmış ve ülkenin Başbakanı Abe'nin hedefleri doğrultusunda hareket etmişti. Genel anlamda Japon ekonomisi incelendiğinde ise ikinci ve üçüncü çeyreklerde nispeten daha olumlu bir görünümün oluşması dikkat çekiyor. Ancak BOJ'un uzun zamandır yeni hamle yapmaması ve geride kalan hafta içerisinde Japonya'da ekonomik büyümenin üçüncü çeyrekte hız kestiğinin görülmesi, bu haftaki toplantıyı diğerlerine göre daha önemli bir konuma taşıdı. Kuroda ve ekibinden para politikasına gelebilecek yeni bir müdahale beklentileri geçtiğimiz hafta Yen üzerinde baskı oluşturdu ve USD/JPY paritesi 100 seviyesinin üzerine çıktı. BOJ'un para politikasını daha fazla gevşetme yönünde atacağı yeni bir adım ülkenin para biriminde değer kayıplarının devam etmesine neden olabilecekken, Banka'nın son aylarda yaptığı gibi Perşembe günü de bekle-gör stratejisi çerçevesinde kalmayı tercih etmesi, Yen'de yükselişlerin gerçekleşmesini sağlayabilir. "Avrupa'da dikkatler İngiltere ve Almanya üzerinde yoğunlaşıyor" BOE'nin bu ayın başında gerçekleştirdiği faiz beyanatının ardından, yapılan toplantının kayıtları 20 Kasım'da yayınlanacak. Tutanaklarda, değişiklik yapılmayan faiz oranı ve toplam parasal genişlemeye ilişkin oylamalar incelenecek. BOE'nin 9 üyeden oluşan Para Politikası Komitesi'nin (MPC) her iki kararı da oy birliği ile almış olması bekleniyor. Tüm üyelerin %0.50 olan faiz oranın ve 375 milyar Sterlin olan parasal genişlemenin aynı kalması yönünde oy verdiği tahmin ediliyor. Ancak tutanaklarda yer alacak oylama sonuçlarında, parasal genişlemenin aynı kalma kararının 9 üyenin oyu ile gerçekleşmediğinin, yani bir veya daha fazla üyenin parasal genişlemenin artırılması ya da azaltılması yönünde oy verdiğinin görülmesi Sterlin'de sert hareketlerin gerçekleşmesine yol açabilir. Azaltım yönünde oy kullanmış MPC üyesi/üyelerinin olduğunun görülmesi ada ülkesinin para biriminde sert yükselişlere yol açabilecekken, parasal genişlemenin artırılması gerektiği görüşünde olan üyesi/üyelerin olduğunun görülmesi Sterlin'de değer kayıplarına neden olabilir. Euro Bölgesi'ne göz atıldığında ise Perşembe günü açıklanacak Almanya ve Fransa gibi büyük parasal birlik üyelerinin yanında Euro Bölgesi geneli için yayınlanacak PMI verileri dikkat çekiyor. Diğer taraftan kıtanın lokomotifi Almanya'dan gelecek ZEW ekonomik hassasiyet ve Ifo iş ortamı endeksi verileri kritik önem taşıyor. Önceki hafta Euro kullanan ülkelerde ekonomik aktivitelerin zayıflaması nedeni ile faiz indiren Avrupa Merkez Bankası (ECB), bu haftaki göstergeleri yakından izleyecektir. Verilerin genel anlamda olumsuz bir tablo çizmesi, ECB'nin yeni adımlar atabileceği beklentisini güçlendirerek Euro'da sert değer kayıplarının oluşmasına yol açabilecekken, rakamların tahminlerden iyi açıklanması, kıtanın ortak para biriminde yükselişler izlenmesini sağlayabilir. TCMB faiz beyanatı, Çin'in imalat sektöründeki sağlığa ilişkin bilgiler verecek PMI verisi ve Kanada'nın haftanın son günü gündeme gelece enflasyon oranları haftanın diğer öne çıkan gelişmeleri arasında yer alıyor. Ancak piyasalara yön veren FED'in para politikasına ilişkin gelişmelerin, yeni haftada da son derece yakından izleneceğini belirtmekte fayda var.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder